Bilindiği üzere sağlık kuruluşlarında oluşan tıbbi atıkların üretildikleri yerde atık üreticileri tarafından ayrı toplanması, geçici depolanması, belediyeler tarafından taşınması, sterilizasyon ve bertaraf işlemine tabi tutulması ile ilgili teknik ve idari esasları yeniden düzenleyen Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 25.01.2017 tarihli ve 29959 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle birlikte 22.07.2005 tarihli ve 25883 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Söz konusu Yönetmeliğin hazırlanması sürecinde bahsi geçen diyaliz atıksularının enfeksiyon yapıcı atık olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda karar verilebilmesi amacıyla Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığı’nın konu ile ilgili uzmanlarının katılım sağladığı toplantı gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Diyaliz Bilimsel Danışma Komisyonunun konuya ilişkin değerlendirmesi Bakanlığımıza iletilmiştir. Hemodiyaliz işlemi sırasında su ve kan arasında yarı geçirgen membranların yer almakta olduğu, kan ile suyun birbirine direk temas etmediği, diyalizde kullanılan membranların virüs ve bakterilere karşı geçirgen olmadığı, bu nedenle hemodiyaliz merkezlerinde tedavi esnasında diyaliz cihazlarından çıkan atık suların sıvı tıbbi atık olarak değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle özel bir bertarafa gerek olmadığı hususunda görüş birliğine varıldığı belirtilmiştir.
Bu doğrultuda gerek Diyaliz Bilimsel Danışma Komisyonunun değerlendirmesi gerekse atıkların yönetimine ilişkin genel usul ve esasların düzenlendiği Atık Yönetimi Yönetmeliği’nin atıksuları kapsam dışında bırakması nedeniyle diyaliz atıksuları Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde enfeksiyon yapıcı atık tanımından çıkarılmıştır. Bu nedenle diyaliz atıksularının atıksu yönetimi mevzuatı doğrultusunda yönetilmesi gerekmektedir.